ÇIRPINIP İÇİNDE DURDUĞUM DÜNYA

Nehir Olmez
Nehir Olmez
3 Min Read
Şükrü Erbaş - Çırpınıp İçinde Döndüğüm Dünya

Şükrü Erbaş kalemiyle hala tanışmadıysanız, bu kitap sizin için muhteşem bir başlangıç olabilir.
İçinde hayata ve insana dair her şey var. Kederi, acıyı, ayrılığı kısaca hayatta üzücü dediğimiz ne varsa her şeyi yazmış ama öyle güzel yazmış ki, okurken müthiş bir keyif almanız garanti diye düşünüyorum. Bunu kaleminin sağlamlığıyla mı yoksa duygularını bu kadar net aktarmasıyla mı başarıyor bilmiyorum. Okurken iç sesinizi çokça duyacağınızı düşünüyorum. Zira ben çok duydum. Öyle cümleler ki insanın ciğerine ciğerine saplanıyor. Mesela gönül yorgunluğundan bahsediyor, oracığa gönlünün yarısını bırakıyorsun. Aşktan bahsediyor böyle güzel aşk var mıdır diyorsun. Kısacası okuyup bitirdikten sonra tüm güzel cümleleri kafanızın içinde dans ederken bulacağınıza inanıyorum ben. Öyle ince, öyle derin anlatmış. Evet, içinde çırpınıp durduğumuz ama ne için çırpındığımızı asla bilmediğimiz bu dünyaya, yazarımızın gözünden bakmak isterseniz bu kitabı okumalısınız diye düşünüyorum.


Çırpınıp İçinde Döndüğüm Dünya Şükrü Erbaş’ın geçmiş dönemlerde çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlanan denemeleriyle, şiirlerinden oluşan benim için oldukça değerli bir kitap. Sizlere de tavsiye ediyor ve keyifli okumalar diliyorum. Kitapsız geçen gününüz olmasın…

Arka Kapak

Dönüp elli yıla varan zamana bakıyorum. İçimde göllenen güzel acılara, ıslık çalan sokaklara, saçlarını duvarlarda tarayan arkadaşlarıma. Derinlerde bir çocuk sessizce fısıldıyor: İyi ki şiir yazmışsın. İyi ki yazmışım diyorum ben de. İyi ki kalbim, dünyanın bütün mazlumlarının kederiyle ve sevinciyle çarpmış. İyi ki gaz lambasının duvarlara çizdiği o büyülü resimlerin zamanında büyümüşüm. İyi ki devrim düşüncesi beni insanların acılarına ve rüyalarına getirmiş. İyi ki Ömür Hanım, o büyük yalnızlıkta elimden tutmuş. İyi ki elma bahçelerinin, üzüm bağlarının, mısır püsküllerinin kokularıyla sabahlara çıkmışım. İyi ki…“


Çırpınıp İçinde Döndüğüm Dünya, Şükrü Erbaşın 2015-2019 yılları arasında, çeşitli dergilerde ve gazetelerde yayımlanmış yazılarından ve üç şiirinden oluşuyor. Erbaş, insanı bütün tutkuları, iyilikleri ve kötülükleriyle, toplumun büyük yalnızlığı, zamanın boğuntusu ve ağırlaşan bir yabancılaşma içinden okumayı sürdürüyor.
Gittikçe kararan bir dünyaya karşı, insanı insan eden büyük bir anlama ve sevme çabası.

Alıntılar

Eğer içimizde bir gönül kaldıysa; masal dinleyen, şarkı söyleyen, şiir okuyan, sulara bakan, kuşlara gülen, ağaçları kucaklayan, yalnızlıkla ürperen bir gönül, dünyamız insanın gövdesinde yeniden filizlenmeye başlayacaktır. Yoksa yaşadığımız gezegen hepimizi bir taş masalına çevirecek.

Şükrü ERBAŞ

… varım kalmadı, istersen yoğum senin!

Şükrü ERBAŞ

İnsan bütün hayatını, sonunda yalnız kalmak için yaşıyor sanırım.

Şükrü ERBAŞ

Gönül yorgunluğu ne, biliyor musun? Gökte yıldızın kalmıyor. Gölgen bir yere sığmıyor. İçindeki şarkı içinde boğuluyor. Penceren sokağa bakmıyor.

Şükrü ERBAŞ
Bu İçeriği Paylaş
Yorumlar