Enteresan bir şekilde okumakta bu kadar geç kaldığıma şaşırdığım kitaptır Küçük Prens. Çocuk kitabı desem değil çünkü yetişkinlerin çıkarması gereken dersler daha fazla, yetişkin kitabı desem o da değil çünkü öyle çocuksu bir anlatımı var ki sanki masal kitabı okuyorsunuz. Kısacası okumaktan son derece mutluluk duyduğum çok keyifli bir kitap oldu kendisi.
Okudum bitti diye rafın en üstüne koyabileceğiniz bir kitap değil, zira her an bir şeyler öğrenebilirsiniz bu kitaptan. Hadi yaşınız kaç olursa olsun alın şimdi Küçük Prens’i elinize, 6 yaşındaki o çocuğun türlü maceralarının olduğu dünyaya bırakın kendinizi.
Hikayemiz Sahra Çölü üzerinde uçağı düşen bir pilot ve bu dünyaya başka bir gezegenden geldiğini söyleyen Küçük Prens arasında geçiyor.
Bazı kitaplar için kullandığım kelimeler vardır benim “tatlı” işte öyle tatlı, öyle okunası bir kitaptı benim için. Sevdiğiniz bir yemek bittiğinde üzüldüğünüz gibi kitabı bitirdiğinizde de hafif bir hüzne kapılacaksınız, ama üzülmeyin kitap sizi rafta bekliyor olacak. İstediğiniz vakit Küçük Prens’le buluşabilirsiniz.
Bu her türlü duyguyu içinde barındıran kitapta küçücük bir çocuğun kendi dünyasından biz yetişkinlerin, aslında ne kadar boş işlerle uğraştığımızı, vaktimizi, paramızı, enerjimizi ve sevgimizi ne kadar gereksiz yerlere akıttığımızı okuyacaksınız. Masal tadında ve çok masumca, yeri geldiğinde ciddi dersler alacaksınız ama Küçük Prens’ten gelene razı olup devam edeceksiniz ve her sayfasının altını çizeceksiniz. Son sayfayı da bitirdiğinizde gidip şöyle bir gökyüzüne bakın, okuduğunuzda ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız. Ve son olarak yetişkinler bir zamanlar kendinizinde küçük bir çocuk olduğunu asla unutmayın! Kendimi bıraksam sayfalar dolusu yazarım ama sanırım hepimiz için bu kadarı yeterli olacaktır diye düşünüyorum ve sizi bu muhteşem kitapla baş başa bırakıyorum. Kitapsız geçen gününüz olmasın…
Arka Kapak
“Kimseye ait olmayan bir elmas bulduğunda, o senindir. Kimsenin olmayan bir ada bulursan, senin olur. Bir fikir ilk senden çıkarsa, gider patentini alırsın ve sana ait olur.
Yıldızlar da benim; çünkü benden önce onlara sahip olmayı hiç kimse düşünmedi.”
Küçük büyük herkesin keyifle okuyacağı bir başucu kitabıdır Küçük Prens. Basit bir çocuk kitabı gibi görünen ama aslında yaşam, sevgi ve aşk hakkında derin anlamlar içeren kitapta bir çocuğun gözünden büyüklerin dünyası anlatılır.
Uçağıyla Sahra Çölü’ne düşen bit pilotun Küçük Prens’le karşılaşmadı ile başlayan kitapta, Küçük Prens’in ağzından Saint-Exupery, insanların hatalarını be aptallıklarını, büyüdükleri zaman unuttukları basit çocuk bakışını vurgular.
Alıntılar
-“İnsanlar nerede? Çölde biraz yalnız hissediyor insan kendini.”
“İnsanların arasında da pekala yalnız hissedebilirsin kendini.”
-“Siz istiyorsunuz ki çöllerin ortasında susuz bıraktığınız insanlar, size gül bahçesi sunsun…”
-“Biliyor musun? İnsan çok üzgün olduğunda gün batımını izlemeyi daha çok seviyor.”
-“ Yalnızca kalp gözüyle iyi görülebilir. Önemli olaylar çıplak gözle görülemez.”
-“Kişinin kendini yargılaması, başkasını yargılamasından çok daha zordur. Eğer kendini doğru bir biçimde yargılamayı başarırsan, gerçek bir bilgesin demektir.”
-“Gülünü bunca önemli kılan, uğrunda harcadığın zamandır. İnsanlar bunu unuttu.”
-“Birini görmeden sevecek kadar güzel bir kalbe sahip çok az insan var.”
-“Ölene kadar sorumlusun gönül bağı kurduğun her şeyden” dedi tilki”
-“Ben üzgündüm. Ama ben onlara yorgunum dedim.”