Susuşun cehennem olur yokluğunun ortasında..
Şimdi mülteci bir gece mi olur,
Kimsenin duymadığı bir ölüm korkusu mu?
Kangren bir ayrılığa bürünür bütün zamanlar.
Unutmak şimdi biraz uzak.
Belki yorgun.. Çıldırasıya umutlu…
Ve biz;
Bir fesleğen kokusunda unuttuk,
Avuç içlerimizde terleyen o pervasız,
O ayrılık namussuzunu.
Uzandık onun parçaları boyunca uçsuz bucaksız bir ayrılığa…
Sonra biraz şehir küstü bize,
Biraz biz alındık bu kente.
Sustum sonra avazım üstüne.
Biz miydik eskiten bu şehri,
Eşkıya kesilen kent miydi,
Elimizden çalan her şeyimizi?