BU NASIL AYRILIK

İbrahim Başar
İbrahim Başar
1 Min Read
İnsan ve kuş karakalem

Saat gece yarısı..
Sol yanımda delirten bir ayrılık ağrısı,
Kitaplığa doğru koşuyorum.
Üzerinde, parmak uçlarını taşıyan sayfalara dokunuyor göz bebeklerim..
Tek hatıra kalmamış bana, bu soysuz yalnızlıktan başka.
Altı kurşun kalemle çizilmiş,
Sayfalara sığmazken biz..
İki kelime ile özetlenmiş,
O ölümsüz sandığımız,  büyük sevgimiz..
Bak şimdi sensiz kaldı pencere önünde o çok sevdiğin fesleğenler..
Bir hayaleti arar gibi dokunuyorum yaşadığın her yere.
Aralık demiştin giderken,
Hangi ara-lık da yenik düştü, adım yüreğine?
Minibüs duraklarına sığınıyorum, paslı hatıralar kemiriyor beynimi.
Her ayrılık senle başlıyor.
Bırakansın,
Dağıtansın,
Yaralayan,
Kanatansın..!
Her kavuşma sahnesi gidişi bir mıh gibi beynime çakıyor..
Uyanmaktan korkuyorum,
Öyle çok korkuyorum ki,
Her sabah gözlerimi açıp, ayrılığın tam ortasına yeniden doğmaktan..
Ah be güzel;
Cehennem gibi gecelere gark eyledin beni,
En büyük yalanlarına sır eyledin beni..
Dönüp sırtını giderken
Her adımda uzağına,
Her dakika vatanıma,
O cennet kucağına,
Sürgün eyledin beni,
Bu nasıl ayrılık…?

Bu İçeriği Paylaş
İbrahim Başar
Posted by İbrahim Başar
Takip Et:
OYUNCU ~YÖNETMEN ~ OYUN YAZARI "Arsızlar Sanat Akademisinin Kurucusu" "Koğuş ve Çok Bekarım adlı oyunların yazarı ve Yönetmeni"
2 Comments