Bazen düştüğün yerden kaldırır, bazen düşmeden elinden tutan olur ve bazen herkes gider yalnızca o kalır. Evet kardeşleri tarif ediyorum ve evet bazen birbirlerinden çok farklı karakterleri, düşünceleri, hayatları olmasına rağmen kenetlenme zamanını her zaman iyi bilirler. Hele ki küçük olan sizseniz merak etmeyin anne ve babanızdan sonra bir dağınız daha var arkanızda.
Bazı kardeşler sarmaşık gibi sarılmayı, tutunmayı başaramamışlardır. Bunu her zaman çok üzücü bulmuşumdur. Kardeşsin ama değilsin aslında sadece aynı karnı paylaşmaktan öteye gidememişsin. Bir de uzağı yakın, zoru kolay eden kardeşler vardır. Onlar seçilmiş değil sizin seçtiğiniz kardeşlerinizdir. Ve işte bu hayatta her ikisine sahip olmak çok büyük bir şanstır. Ben de bu şanslı grubun içindeyim. Sevgiyle uzattığım her el yine daha büyük bir sevgiyle karşılanmış ve her yalpaladığımda ışığıyla yolumu aydınlatmıştır. Aslında çok zor değil bir olmak sadece biraz hoşgörü, biraz sevgi gerisi kendiliğinden yolunu bulur zaten. Ama bu dediklerimi ayakta tutacak tek şey saygıdır. Başka fikirlere, başka renklere, başka mevsimlere saygı ama önce kendimize saygı. Dünya dedikleri bu kadar işte kardeşçe yaşamamak için hiç bir sebep yok! Yeter ki bahane bulmayın, kusur aramayın. Arıyorsanız da önce aynaya bakın. Olanı olduğu gibi misafir edin yüreğinizde.
Ne demiş şair; Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür! Bir orman gibi kardeşçesine!
Her yıl 28 Nisan ve 4 Mayıs tarihleri arasında kutlanan Kardeşlik Haftası sebebiyle hepinizin bu anlamlı gününü kutlar, kardeşçe yaşayabildiğimiz, her durumda birbirimize kenetlenmeyi başarabildiğimiz, sevip sayıldığımız, iyiliğin çoğaldığı bir dünya dilerim.
Kardeş sorgusuz güvenebileceğim bir omuz benim için, çok şükür iki tane omzum var.
Şanslı olanlardanız o zaman Kezban Hanım…