Her Şey Mümkün

Kezban Mert
Kezban Mert
5 Min Read

Merhabalar, bugünkü konuğumuz Her Şey Mümkün serisinin birinci kitabı Kaçış ve ikinci kitabı Barış’ın yazarı Angelina Masal Nur Ayo. Detaylara geçmeden önce kendisini çok kısa tanıyalım istiyorum.

Ben, Angelina, Karadeniz’in dalgaları gibi sert koşullar altında bile hayatta kalmayı başarabilen, Maçka/Trabzon’da doğmuş, İstanbul gibi kozmopolitan şehrinde, tutucu bir ailede büyümüş, ailenin en küçük bireyim. Maalesef sırf kız çocuğu olduğum için okumak ve çalışmak gibi haklara sahip olamasam da iki üniversite bitirdim ve çalıştım. On beş dakikalık mesafeye bile yalnız gitmeme izin verilmezken ben İngilizce eğitimi için İngiltere’ye gittim. Varlıklı bir aileden geldiğim halde tüm bunları kendi imkanlarımla yapmak zorunda kaldım. Günün sonunda geriye dönüp baktığımızda 7 kıta 50 ülke gezebilmiş bir kadına dönüştüm. Bu yüzden hayatımın her alanında insanlara “Her Şey Mümkün” mesajını vererek umutlarını kaybetmemeleri için katkıda bulunmaya çalışıyorum. Bunları nasıl gerçekleştirdiğimin, ailemden kaçıp Avustralya’da tek başıma nasıl hayat kurduğumun detaylarını kitaplarımdan okuyabilirsiniz.

Kitabınızda aslında dünyanın pek çok yerinde kadınların yaşadığı zorlukları okuyoruz. Ülkemizde de bu zorlukları yaşayan hatta bu uğurda hayatını kaybeden milyonlarca kadın var. Siz tüm bunlara karşı koyarken hiç korkmadınız mı?

Tabii ki korktum hem de çok. İnsan mecbur kalınca her şeyi yapabiliyor. Atatürk’ün de söylediği gibi muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcut.

Bu mücadelenin arasında yazarlık hayatınıza nasıl dahil oldu?

Benim için yazarlık; “bir mum misali yanarken etrafını aydınlatmak” gibi bir şey oldu. Ben yandım sizde yanmayın. Veya yanarsanız da her zaman için bir çıkış yolu var mesajı vermek istedim. Benimki daha çok bir iç döküş, bir arkadaşla dertleşmek gibi bir şey diyeyim. Çünkü birinin dur demesi gerekiyordu ses olması gerekiyordu. Ve ben O ses olmaya karar verdim.

Okuyucuyla buluşan kaç kitabınız oldu?

Şimdiye kadar iki kitabım çıktı. İlk kitabım: “Her şey Mümkün Kaçış” küçük butik bir yayınevinden kendi maddi imkanlarımla çıkmıştı.  Ünlü bir yazar olmadığım için ilk kitabımı yayınlatmakta biraz zorlanmıştım ama Türkçe, İngilizce ve Çince olarak üç dilde yayınlanıp, Amazon’da on farklı kategoride en çok satanlar listesine girince ikinci kitabım “Her şey Mümkün-Barış” yayınlanırken hiç zorlanmadım. Müptela Yayınları ile her yıl birbirinin devamı olacak kitaplar çıkarmayı planlıyoruz. Bunu için mutluyum ve gururluyum. 

Yazarlık dışında meşgul olduğunuz bir meslek var mı?

Avustralya’da iç mimarlık üzerine eğitim aldım. Avrupa ve Amerika olmak üzere dünyanın dört bir yanında iç mimarlık dalında birçok projeye imza attım.

Her şeyi bir kenara bırakarak hayata sıfırdan başlamak sizin için nasıl bir duygu?   

Her şeyi bir kenara bırakarak sıfırdan başlamak cesaret içeren bir duygu. Yine olsa yine yaparım dediğim, kendimle gurur duyduğum bir şey.

Ülkeden kaçmanıza eşinizden çok ailenizin sebep olduğunu söyleyebilir miyiz? Kaçmak, tek çözüm müydü?

Tek yönlü bir biletle hiç kimseyi tanımadan, her şeyimi ardımda bırakıp bilmediğim diyarlara kaçışım kimsesizliğimden ve anlaşılamamaktandı. Çok büyük ve köklü bir aileden geliyorum ama herkesten önde beni en çok acıtmak isteyenlerin en yakınlarım olduğunu fark etmek canımı çok yaktı. Bu sebeple kalabalıkta yalnız hissetmektense kendi yalnızlığımı seçtim.

Kitabınızın bana dizi izliyormuş hissi vermediğini söylemeden edemeyeceğim. Hayat hikayenizi ekranlarda görmeyi hiç hayal ettiniz mi?

Kitabımı ekranlarda görmeyi çok isterim. Hatta en büyük hayallerimden biri olduğunu söyleyebilirim. Bu şekilde daha büyük kitlelere ulaşabilirim diye düşünüyorum. Hatta kendimi, yol arkadaşlarımla birlikte film galasında kırmızı halıda bile hayal edebiliyorum.

Kadınlarımıza bir mesaj vermek isteseniz bu ne olurdu?

Her şeyden önce kadın olmak yaratanın bize verdiği bir lütuftur. Bunlardan utanmamalıyız. Maalesef güçlü olmak adına farkında olmadan içimizdeki dişi enerji yok edip, eril enerjiyi şahlandırıyoruz. Elbette kendimizi ezdirmeyeceğiz hakkımız neyse sonuna kadar onu savunacağız ama bunu yaparken dişi alanda kalabilmeliyiz.

Çünkü; kadın erkek ilişkisinde dişil ve eril enerji de birbirini çekerken, aynı kutuplar birbirini iter. Eğer gerçek bir erkek istiyorsanız gerçek bir dişi gibi davranıp karşınızdaki erkeğin elinden rolünü çalmadan ona erkek olduğunu hissettirin. Kendinizin değerli olduğunu önce biz kabul edeceğiz önce biz kendimize kraliçeler gibi davranacağız ki karşımızdaki de bunu görsün aynı değeri bize versin.

Okuyucularınıza ne söylemek istersiniz?

Burada sözüm herkese…

Okuyucularımın kendileri için olumlu ders çıkarmaları ve çıkardıkları öğretileri direkt hayatlarını uygulayıp kendi hayatlarını olumlu yönde değiştirmelerini için yazdım. Hayat bu, kaç kez yere düştüğümüz değil, her seferinde yerden nasıl kalktığımız önemli… Hepinize buradan kucak dolusu sevgilerimi yolluyor ve teşekkürlerimi iletiyorum.

Vakit ayırdığınız ve samimiyetle sorularımı cevapladığınız için ben teşekkür ederim. Sizi tanımak sizinle vakit geçirmek çok keyifliydi.

Bu İçeriği Paylaş
Kezban Mert
Posted by Kezban Mert
Takip Et:
Gündüzleri rakamlarla savaşırken, geceleri, kelimelerle dans etmeyi seviyorum.
Yorumlar